E-ticaretin genel olarak yurt içinde yapıldığı ülkemizde, e-ihracatın Türkiye ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlayacak yeni fırsatlar sunma potansiyeli bulunmaktadır. E-ihracat yapan firmalar, normalde zayıf olduğumuz okyanus aşırı piyasalara rahatlıkla ürün satabilmektedir. E-ihracatın küçük veya yeni ihracata başlayan firmalar ile büyük ve uzun süredir ihracat yapan firmalar arasındaki dengesizlikleri azaltması,KOBİ ve girişimcilerin önünü açması öngörülmektedir.
Bu avantajlarına rağmen e-ihracatın gelişmesinin önünde çeşitli engeller bulunmaktadır. Bunlar; 1. Satış ve Pazarlama, 2. Logistik ve Gümrükler 3.Satış Sonrası Hizmetler,4. Kanun ve Düzenlemeler, 5.Teşvikler, 6. Ödeme Sistemleri’dir.
Ödeme Sistemleri ile ilgili; kişisel verilerin korunması yönündeki mevzuat farklılıkları, kredi kartı işlemleri konusunda yerel ve uluslararası düzenleme farklılıkları, yabancı kredi kartlarının denetlenmesi ve onaylanması konusundaki sıkıntılar ve kredi kartı dolandırıcılığı problemleri E-ihracatın önünde önemli engel oluşturmaktadır.
Elektronik ortamdan alışveriş yapan tüketicilere ait kişisel veriler, hizmet sunum süresinde kayıt altına alınıp işlenmekte ve gerektiği zaman üçüncü taraflarla paylaşılabilmektedir. Kişisel verilerin toplanması, korunması ve paylaşılması hususunda her ülke kendi ulusal veri koruma mevzuatını oluşturmakta ve bunun sonucunda ülkelerin e-ihracata yaklaşımları ve mevzuatlarındaki farklılıklar nedeniyle uluslararası ticaret ve işbirlikleri konusunda problemler meydana gelebilmektedir.
2014 AB İlerleme Raporu’ndada sıkça bahsedilen Türkiye’de kişisel verilerin korunmasına dair kanunun halen yasalaşmamış olması, bu alandaki sorunların bir kaynağıdır. 1 Mayıs 2015 tarihinde yürürlüğe girecek Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da konu ile ilgili “Kişisel veriler eğer 3. Kişilere iletilecekse veya başka amaçlarla kullanılacaksa, kişisel veri sahibinin onayının alınması zorunludur.” maddesi yer almaktadır.
Sınır ötesi e-ticaret geleneksel ticaretteki maliyet unsurlarını hafifletirken güven sorununu arttırmaktadır. Türkiye’nin çevresindeki ülkelerde kredi kartı yaygınlığının düşük olması ve bazı ülkelerde dolandırıcılığın yaygınlığı, ödemeler açısından bir sorun teşkil etmektedir. Güvenlik faktöründen dolayı çeşitli ülkeler ödeme sistemleri ile ilgili yasalar çıkartmıştır.
Türkiye’de bulunan e-ticaret sitelerinin çok büyük bölümünde yabancı banka kartları ile işlem kabul edilmemektedir. Zaten Türkiye içinde fraud oranı yüksek ve eğer yabancı banka kartı ile işlem kabul edildiği takdirde oran çok daha fazla olacaktır. Hatta yabancı banka kartı kabulü sonrasında Visa ve Mastercard tarafından takip edilen fraud sayıları ve chargeback (itiraz)sayıları, tutarları ve bunların işyeri cirosuna oranları belirlenen eşikleri geçmesi bekleneceği için cezai yaptırımlar söz konusu olacaktır. Bu da e-ticaret siteleri için hem finansal kayıp hem de büyük ölçüde prestij kaybına neden olacaktır.
Yabancı kredi kartlarının denetlenmesi ve onaylanması konusunda tecrübe Türkiye’de en çok havayolu firmalarında bulunmaktadır. Çünkü yabancı kredi kartı kabul etmesi zorunlu olan bu sektördeki deneyimlerden yola çıkılarak, e-ticaret siteleri için bu konuda bir yol haritası çıkarılabilir. Aynı durum bankalar içinde geçerli. Özellikle pos tarafında e-ihracat yapan firmalarla yoğunlukla çalışan ve yabancı banka kartı poslarından daha fazla geçtiği için fraud çözümleri daha gelişmiş bankaların deneyimlerinden de yararlanılarak bu sorunun aşılmasında mesafe kaydedilebilir.